Platon&Aristoteles(Atina Okulu Tablosundan)

7 Ocak 2017 Cumartesi

Şizofreni Nedir?






   
      Öncellikle şizofreni için genel bir tanım yapmak gerekirse şöyle denilebilir:Gerçek dünyayı algılama ve düşünme konusunda birtakım bozukluklar ortaya çıkaran, en az altı ay boyunca süren, kişinin sosyal ve kişisel işleyişini bozan bir zihinsel bozukluktur. Genellikle erken yetişkinlik(18 yaş) ve geç yetişkinlik(30 yaş) arasında ortaya çıkmaktadır.
      Peki şizofreni neden olur? Bunun için tek bir neden söylemek mümkün değil, birçok etken mevcuttur: genetik faktörler, çevresel faktörler ve beyin yapısında görülen değişiklikler. Şizofreni hastalarının genellikle beyinlerindeki bu değişiklik beyin taramaları sayesinde anlaşılabilmektedir. Ayrıca beyindeki nörotransmitterlerin değişimi de nedenlerin arasındadır. Şizofreni büyük oranda genetiksel bir psikolojik hastalıktır. Birinci dereceden akrabalarda şizofreni var ise bu kişinin yüksek oranda şizofreni hastalığına yakalanabileceği söylenebilir. Tabi bu hastalığın nedenleri sadece genetik faktörlerle sınırlı değil. Çevresel faktörlerin etkisini de yadsımamak gerekir. Büyük bir stres durumu insanlarda bu hastalığa neden olabilen çevresel bir etmendir. Örneğin, işten ayrılma, maddi sıkıntılar, sosyal ortam değişikliği ya da bir yakınını kaybetmek gibi.
      Şizofreni hastalarının genel olarak davranış ve düşünsel yetilerinde birtakım değişiklikler mevcuttur. Düşünme anlamındaki bazı değişiklikler: anormal inançlar (delüzyonlar), halüsinasyonlar; davranış anlamında bazı değişiklikler ise, toplumdan kendini soyutlamak, tek düze duygulanım ve dağınık düşünceler başta gelmektedir. Şizofren bireylerin genelde birtakım kişiler tarafından izlendiği ya da televizyon ve radyolarda onun hakkında konuşma yapıldığına dair delüzyonları olabilir. Gerçeklikle ilişkilerini koparıp halüsinasyonlar görebilirler ve bu halüsinasyonların onlara hakaret ettiğini, sorular sorduğunu duyabilirler. Bireyler kendilerini sosyal yaşamdan tamamen soyutlarlar ve çok üzücü olaylar karşısında gülme tepkileri gibi anormal tepkiler veya hiç tepki vermeme gibi duygusal eksiklikler yaşarlar. Ayrıca şizofreni hastalarının düşünceleri birbirinden kopuk ve dağınıktır.
     Hastalığın belirtilerine gelecek olursak, mental ve fiziksel belirtiler gibi iki sınıflama yapabiliriz. Mental belirtilerde kendi içinde ikiye ayrılır. Bunlardan birincisi olumlu belirtilerdir. Tabi bu bizim bildiğimiz olumluluktan daha ayrı bir anlam ifade eder. Olumlu belirtilerde hasta, normal insanlarda gözlenmeyen birtakım belirtilere sahiptir: sanrılar, halüsinasyonlar, yanlış inançlar ve düzensizlik gibi. İkincisi ise olumsuz belirtileridir.. Bu belirtiler normal işlevlerde azalma şeklinde meydana gelmektedir. Kayıtsızlık, yaşamdan zevk almama (anhedoni), umursamazlık, sosyal izolasyon, duygulanımda bozukluk gibi. Fiziksel belirtilere değinecek olursak, katatoni denilen kas eylemlerinde değişiklik görülmektedir. Katatoni tepkilerde azalma veya aşırı hareketlilik şeklinde olabilir. Tepkileri azalan şizofreni hastaları gün boyunca oturdukları yerden hareket etmeyebilirler ya da hareketlerinde gözle fark edilebilecek yavaşlıklar vardır.
      Tedavisine gelecek olursak, şizofreni tedavisi terapi desteği ve ilaçlarla birlikte yapılmaktadır. Hasta akut dönemde ise amaç psikotik düşünce ve davranışları azaltmaktır. Daha az dozda ilaçlar verilir. İlk olarak tipik nöroleptik ilaçlar(FGA) hastaya verilir, eğer hastada kas spazmı gözlenirse(ilacın yan etkisi) bu ilaçların yerine atipik denilen nöroleptikler(SGA) ilaçları verilir. Sabit bakım döneminde ise amaç hastalığın nüksetmesini engellemektir çünkü şizofreni hastalığı tedavi olunsa bile %20 tekrarlayabilme olasılığına sahiptir. Bu dönemde hastanın ağır stresler yaşamasını önlemek, uyuşturucu ve alkol kullanımı varsa azaltmak öncelikli amaçlar arasındadır. 
      





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Neden Saldırganca Davranırız?

   Saldırganlık, sosyal psikolojinin uğraşı alanına giren bir davranış biçimidir. Psikolojide saldırgan davranışlar ikiye ayrılmaktadır: ...